Son zamanlarda alkol başta olmak üzere madde bağımlılığının toplumsal bir sorun haline geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Tuncay, aileleri madde bağımlılığına karşı uyardı.
Madde bağımlılığı noktasında ailelerin bilinçli hareket etmesi gerektiğini söyleyen Psikolog Tuncay, bağımlılığa karşı en güçlü silahın ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurmaları olduğunu kaydetti.
Alkol ve madde bağımlılığının bireysel bir problemden ziyade artık tamamen toplumsal bir problem haline geldiğini vurgulayan Tuncay, özellikle de son zamanlarda medyaya yansıyan alkol ve madde bağımlılığından kaynaklı cinayetlerin ve intiharların artması, bu problemin daha fazla büyüyerek etkisi altına aldığını gösterdiğini ifade etti.
“Herkese sorumluluk düşüyor”
Madde ve alkol bağımlılığının ilkokul çağına kadar düştüğüne dikkat çeken Tuncay, “Bu süreçte ebeveynlere çok fazla sorumluluklar düşüyor. Toplumsal bir problem olduğu için süreç içerisinde sadece ebeveynler değil, çocuğa temas eden öğretmenleri ve çocuğa temas eden her bir bireye sorumluluk düşmektedir.” dedi.
“Benim başıma gelmez demeyin”
Özellikle ailelerin maddi bağımlılığına karşı çok daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini belirten Tuncay, “Çünkü genelde aileler ‘benim çocuğum yapmaz. Bizim başımıza gelmez. Biz çocuğumuzla çok ilgiliyiz. Çocuğumuzun hiçbir probleminde onu yalnız bırakmıyoruz.’ şeklinde düşünebilirler ama maalesef ki bağımlılık herkesin başına gelebilir. Herkes bağımlı olabilir. Bu sebeple de çok daha dikkatli ve çok daha özenli olmak gerekiyor. Bu noktada aileler nelere dikkat etmesi gerekiyor? Öncelikli olarak durumu kabul etmeleri gerekiyor. ‘Benim çocuğumun da başına gelebilir’ deyip dikkatli olmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Aileler çocuklarıyla bağlarını koparmamalıdır”
Ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimi koparmamalarının çok önemli olduğuna işaret eden Tuncay, şöyle devam etti:
“Çocuk yanlış yapsa bile ailesine bunu korkmadan ve çekinmeden ifade edebiliyor olması çok önemli. O yüzden bu noktada ailelerin öncelikli olarak çocuklarıyla bağlarını koparmamaları, iletişimlerini sürdürmeleri, okul ilişkilerinin de içinde bulunuyor olmaları ve mutlaka okul rehber öğretmenleriyle, sınıf öğretmenleriyle çocuğun akademik başarısını, okul içerisindeki uyumunu, arkadaş ilişkilerindeki düzeylerini takip ediyor olmaları önemli olacaktır. Bununla birlikte okul öğretmenleriyle işbirliği içerisinde olması gerekir. Aile sonrasında zamanını verimli değerlendirebilecek alanları oluşturmalı.”
“Boşluğu bağımlılık dolduruyor”
“Maalesef boşluğu bağımlılık dolduruyor” diyen Tuncay, “Çocuğun ailesiyle iletişimi kısıtlı olduğu zaman, hobilerine ve ilgi alanlarına zaman ayıramadığında ya internette ya telefonda bir bağımlılık gelişiyor ya da maalesef ki zarar verici maddelere bulaşması çok daha kolay olabiliyor. Bu sebeple de aileler daha verimli zaman geçirebilecekleri alanlar oluşturmalı. Bu sosyal aktiviteler olabilir veya ev içerisinde beraber oyunlar oynayabilecekleri aktivitelerle iletişimde olabilecekleri süreçler çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
“Çocuk yalnızlığa çekilmeye başlarsa alarma geçilmeli”
Çocuğun bazı davranışlarını detaylı değerlendirmenin de önemli olduğunu belirten Tuncay, şunları söyledi:
“Örnek olarak eğer ki çocuğunuz odadan çıkmamaya başladıysa, sürekli elinde telefonla vakit geçirmeye başladıysa, daha çok aileyle paylaşımda bulunmayıp yalnızlığa çekilmeye başladıysa ailelerin burada alarma girmesi gerekmektedir. Bu noktada destek alabilecekleri kurumları araştırmaları, çocuğunun bu davranışları neden yaptığını, çocuğuna biraz daha arkadaşça yaklaşıp değerlendirmesi oldukça önemlidir. Bu noktada eğer ki aileler kendilerini çaresiz hissetmeye başladıysa bazen de çocuğuyla iletişim kurmaya başlayıp olumlu dönüşler alamıyorlarsa çocuklar bu noktada kendi başlarına hareket etmek istiyorlar. Bu noktada aileler nelere dikkat edilmesi gerektiği noktasında başvurabilecekleri yerlerden destek almaları da oldukça önemlidir.”