Mehmetcan Ertekin Yazdı…
Her insan değişir; kimisi hayatın yaralarını sarabilmek için, kimisi de öğrenmenin cazibesine kapılarak. Bu değişim, insanın kendi içinde yeni bir benlik yaratmasıyla başlar ve yol gösterici bazen hiç ummadığımız bir nesne olabilir: bir kitap. Kitap okumak, çoğu insan için bilgiye ulaşmanın en güçlü yollarından biridir; ancak bunun çok ötesinde, kendimizi bulmanın da bir yoludur. Satırların altını çizip “İşte bu benim!” diyebilmek, kitapların sunduğu gizli hazinelerden biridir.
Bir kitabın kapağını açtığınızda, aslında sadece yazarın dünyasına değil, kendi içinize de bir pencere açıyorsunuz. Belki de “Ben de böyle düşünüyorum, ama bunu bu kadar güzel anlatamazdım” demenizi sağlayan o cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Bir kitabın, tüm yoğun karmaşasının içinde sizin duygularınıza, düşüncelerinize dokunan bir parça bulabilmek, kitaba ruh veren şeydir. Bir yazarın kelimelerinde kendini görmek, bir insanı derinden etkiler. Kendi korkularımızı, sevinçlerimizi ve hayallerimizi bir başkasının sözlerinde bulmak, yalnız olmadığımızı hissettirir.
Peki, kitapların bu eşsiz deneyimi nasıl sunduğunu hiç düşündünüz mü? Kitapların birçok avantajı vardır, ve bu avantajlar, onları her tür modern cihazdan daha anlamlı kılar. Mesela bir kitabın şarjının bitmesi gibi bir dert yoktur. Elektronik cihazlarda karşılaşılan dikkat dağıtıcı reklamlar yoktur; sayfaları çevirirken sadece yazarın dünyasına dalarsınız. Kitapların kendine has, eşsiz bir kokusu vardır; bir kütüphaneye girdiğinizde sizi karşılayan o hafif, toprak kokusu, okuma deneyimini bir ritüele dönüştürür. Üstelik, gözlerinizi yoran bir ışık parıltısı olmadan, kitapla kurduğunuz bağ çok daha uzun süreli olur.
Kitaplar aynı zamanda güvenlidir; bir telefonu ya da dizüstü bilgisayarı kaybettiğinizde hissettiğiniz endişeyi kitaplarda yaşamazsınız. Onlar, her okurunun kaldığı yerden devam edebileceği bir sadeliğe sahiptir. Sayfaları çevirdikçe yeni dünyalar, farklı hayatlar tanırsınız. Belki de bir daha asla karşılaşamayacağınız, bambaşka bir coğrafyada yaşayan bir insanın hayatına tanık olur, onun acılarını, umutlarını paylaşırsınız.
Kitap okumanın değeri, kendimizi keşfetmemize verdiği katkıda saklıdır. Yeni dünyalar aramak için değil, kendi iç dünyamızın derinliklerine yol almak için kitap okuruz. Kitapların sunduğu bu eşsiz yolculuk, insanın her gün yeni bir şey keşfederek kendiyle yüzleşmesini sağlar. Bu yüzden, kitaplar bir yandan bize farklı hayatlar tanıtırken, bir yandan da kendi hayatımızı anlamlandırmamız için bir köprü olur.
Belki bir gün, elinize bir kitap alır ve rastgele bir sayfada, yıllardır tarif edemediğiniz bir duygunun tam karşılığını bulursunuz. O anda, kitapların neden bu kadar vazgeçilmez olduğunu daha iyi anlarsınız: Onlar, insanın kendisiyle karşılaştığı en dürüst aynalardır.