Hayatın bir yerinde, çoğumuzun içinde biraz kibir barındırdığı doğrudur. Ancak kibir, ne kadar güçlü bir maskeye sahip olursa olsun, sonunda gerçek yüzümüzü ifşa eder. “Kibiri kendine mağrifet sanan, gel hele insan ol insan!” diyen bu sözler, aslında kibirle sarhoş olmuş ruhlara bir uyarıdır.
Ne yazık ki, bugün çoğumuz, başkalarını küçümseyerek ya da kendimizi yücelterek bir anlam arıyoruz. Oysa kibir, sadece bir yanılsamadır. Gerçek insanlık, kibiri bir kenara bırakmakla başlar.
Kibirlilik, insanın kendi değerini abartması, başkalarını aşağılaması ve sürekli olarak kendini üstün görme çabasıdır. Kimseye bu kadar yüksekten bakma hakkınız yoktur.
Kibir, bir insanın içindeki boşluğu, yetersizliği, güvensizliği örten bir örtü gibidir. Kendini büyük gösterme çabası, en çok içsel bir eksikliğin işaretidir. Bu, sadece bir ilüzyondur.
Oysa gerçek değer, başkalarını olduğu gibi kabul etmekte, kendini olduğu gibi görmekte ve insanları sadece insan oldukları için sevmekte gizlidir.
Kibirli olana sesleniyorum: Gel, biraz dur ve etrafına bak. Kendini yüceltmeye çalışırken, etrafındaki insanları ne kadar küçüldüğünü fark et. Başkalarını küçümsemek, kendi değerini artırmaz.
Aksine, seni her geçen gün daha da yalnızlaştırır.
Çünkü kibir, sadece senin değil, çevrendekilerin de ruhunu hırpalar.
Gerçek insan olmak, sadece dışarıya ne kadar güçlü göründüğünle ilgili değildir; içindeki insanı anlamak ve ona değer vermekle ilgilidir.
Kibirin seni ne kadar savunmaya çalışsa da, bir yere kadar dayanır. O maskenin ardında gerçek benliğin seni bekliyor. O benlik, kibirden arınmış, alçakgönüllü ve samimi bir varlıktır. “İnsan ol insan” diyen söz, işte bu anı işaret eder.
Kendini olduğun gibi kabul et, başkalarını da öyle kabul et. Gerçek insanlık, içindeki kibirden sıyrılmakla başlar ve ancak o zaman başkalarına duyduğun saygı, samimiyetle birleşir. Gerçek gücün, insan olabilmende saklıdır.
Başkalarını küçümseyerek değil, onları anlamaya çalışarak büyürsün.
Gel, kibiri bırak ve insan ol. Kendini yüceltme çabalarını terk et ve başkalarını da eşit derecede değerli gör. Çünkü, en yüksek mevki kibir değil, insanlıktır.