Basın açıklamasını İHD Batman Şube Sekreteri Rezan Baytar okudu.
Yapılan Açıklamada, “Kayıplarımızın akıbeti açıklansın, ailelere bu acıları yaşatanlar yargılanarak cezalandırılsın!” talebimizdeki ısrarımızla bir kez daha bir aradayız, Bizler hak savunucuları olarak, devleti yönetenlere buradan bir kez daha sesleniyoruz; adaletin sağlanması için yürüttüğümüz bu meşru ve ahlaki mücadeleyi sizler görmezden gelemezsiniz. Haklı taleplerimizi tanımak ve hayata geçirmekle yükümlüsünüz. Bu haftaki açıklamamızda, 24 Aralık 1994 tarihinde İstanbul Aksaray’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan “İsmail Bahçeci’yi” kaybediliş öyküsüyle aramıza katıyoruz. 1968 yılında Siverek’te dünyaya gelen İsmail Bahçeci’nin ailesi 1979 yılında İstanbul’a göç etti. Bahçeci, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğrenci olup aynı zamanda Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu Başkanıydı. Bu nedenle polisin hedefindeydi, İki defa eve gelen polisler İsmail’in nerede olduğunu sormuşlar. 24 Aralık 1994 yılında İsmail’in Aksaray’da gözaltına alındığını arkadaşları aileyi arayarak bilgilendirir. İsmail, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülmüş. Kardeşleri Şehmus ile Uğur birkaç parça eşya ile biraz para alıp Emniyet Müdürlüğüne gider. Görevliler; “böyle birisi bizde yok, biz bu isimde birini gözaltına almadık.” derler. Fatma ve Şehmus Bahçeci, oğullarını her yerde aradı, devletin her kademesine başvurdu. Başbakan Çiller ve Cumhurbaşkanı Demirel randevu taleplerini kabul etmedi. Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu, onlara İsmail’in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. Aile daha sonra Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına gitti. Dönemin İçişleri Bakanı, Fatma Anneye “sen dua et, oğlun polislerin elinde olsun. Ben araştırma yapar sana haber veririm” der. Fatma Anne, telefonunu ve adresini bıraktı. Ama onlardan da hiçbir yanıt gelmedi. İsmail’in gözaltına alındığı inkâr edilince arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütünün, düzenlediği kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşısa da 29 yıldır etkin soruşturma yapılmadı. İsmail Bahçeci dosyası adliyenin tozlu raflarına terk edildi. Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetini açığa çıkartacak etkin bir soruşturma başlatılması için yıllardır yaptığımız çağrılar bugüne kadar karşılık bulmadı. Bu gün burada kaybediliş öyküsünü sizlerle paylaştığımız İsmail Bahçeci başta olmak üzere tüm kayıplarımızın faillerinin açığa çıkarılması ve yargılanmaları için siyasal iktidarı, adli ve idari makamları göreve çağırıyoruz.“ denildi.