Dünyayı Paylaşanlar ve Şaşırmayanlar

Mehmetcan Ertekin Yazdı…

Yayınlama: 25.12.2024
Düzenleme: 25.12.2024 18:48
A+
A-

Sevgili Okurlar,Dünya… Bir zamanlar eşitliğin ve doğallığın hüküm sürdüğü, toprakların ve gökyüzünün sınırsız olduğu bir yer. İnsanların, yıldızların altında eşit şekilde nefes aldığı bu mavi gezegen, nasıl oldu da sınırlar, haritalar, kurallar ve paylaşımlar arasında parçalanmış bir hale geldi? İşte tam da bu sorunun cevabını ararken, Tiken Jah Fakoly’nin kelimeleri zihnimde yankılanıyor: “Dünyayı paylaştılar. Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor.”

Bu cümle bir şairin yazabileceği kadar basit, fakat bir filozofun düşündürebileceği kadar derin. Dünyanın bir masaya konmuş gibi paylaşıldığına tanıklık eden birinin ruh haliyle söylenmiş sanki. Kim bilir, bu cümle hangi toplantı masalarından, hangi karanlık anlaşmalardan, hangi çıkar savaşlarından süzülüp geldi? Belki de topraklar, insanlar, ideolojiler paylaşılırken vicdan da bu paylaşımdan nasibini aldı.

Şaşırmamak… Bir insanın yaşamda kaybettiği en değerli şeylerden biri. Şaşırmak, hâlâ bir şeylerin bizi hayrete düşürebileceğine olan inancımızın bir göstergesidir. Ama Fakoly’nin bu ifadesi, yorgun bir ruhun, hayal kırıklığıyla yoğrulmuş bir bilincin ifadesidir. Dünyanın adaletsizliği karşısında duyulan bir alışkanlığın, bir kanıksamışlığın çığlığıdır bu.

Dünyayı paylaşanlar, zenginlikleri, doğal kaynakları ve hatta insanları paylaştıranlar, sadece toprakları bölmekle kalmadılar; hayalleri, umutları ve adaleti de böldüler. Yüksek duvarların, yasaklı sınırların ardında kaybolan özgürlük, fakirleşen halkların ellerinden alınan geleceği haykırıyor hâlâ. Ve biz, Fakoly’nin dediği gibi, bu haykırışlar karşısında nasıl hissediyoruz? Şaşırıyor muyuz hâlâ, yoksa alışmış bir gözle seyirci mi kalıyoruz?

Bu ifadeyi edebi bir taşlama, sessiz bir direniş olarak okuyabiliriz. Fakoly’nin “Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor” derken anlattığı, aslında bir uyanış çağrısıdır. Bu sözler, insanın insanlık karşısındaki duyarsızlığını yüzümüze vurur. Belki de bu sözler, ruhlarımızı sarsmak için söylenmiştir. Belki de bize şu soruyu sordurmak içindir: “Dünyayı paylaşanlar kim, ve biz buna neden izin verdik?”

Eğer hâlâ şaşırabiliyorsak, umut vardır. Eğer hâlâ bu adaletsizlikleri sorguluyorsak, insanlık adına bir şeyler kurtarılabilir. Ama eğer hiçbir şey bizi şaşırtmıyorsa, işte o zaman asıl kaybımızı anlamış oluruz: İnsan olmanın duyarlılığını ve masumiyetini.

Bu satırları bitirirken Fakoly’nin sözlerini tekrar mırıldanıyorum. Ve bir an için içimde bir kıvılcım parlıyor: Belki şaşırmamak bir sonuç değil, bir başlangıçtır. Belki dünyayı paylaşanlara karşı, hâlâ adaletin ve umudun tarafında durabilmek için bir çağrıdır bu. Şaşırabilenler, sorgulayanlardır. Ve sorgulayanlar, değişimi başlatanlardır.

Unutmayın, dünyanın güzellikleri birilerinin çıkarları uğruna paylaşılmamalı…

Sevgilerimle,

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.