YAŞANAN BOĞULMA VAKASINDA SORUMLULUK KİMLERDE?

CEBRAİL UYANIK YAZDI…

Yayınlama: 03.09.2024
Düzenleme: 03.09.2024 16:54
A+
A-

Batman Çevre yolu üzerindeki stadyumun yanında bulunan spor kompleksindeki olimpik yüzme havuzunda yaşanan trajik olay, sadece cankurtaranların değil, birçok kişinin sorumluluğunu gündeme getiriyor.

41 yaşındaki Erkan Ceylan’ın boğularak hayatını kaybetmesi, bu tür projelerin sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda güvenlik ve kalite standartlarının titizlikle uygulanması gereken süreçler olduğunu gösteriyor.

Ceylan, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün “Yüzme bilmeyen kalmasın” projesi kapsamında yüzme kursuna katılmıştı ve bu tür projeler, halk sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Ancak, bu tür projelerin başarılı olabilmesi için tüm sürecin, en üst düzeyden en alt kademeye kadar titizlikle denetlenmesi gerekiyor.

Advert

Olay sonrası sadece iki cankurtaran hakkında soruşturma başlatılması ve Batman Gençlik ve Spor Şube Müdürü tarafından onlarca cankurtaranın görevden alınması, sorunun yüzeysel bir çözüm gibi görünmesini sağlıyor.

Yönetim ve denetim eksikliklerinin göz ardı edilmesi, bu tür üzücü olayların tekrarlama riskini artırıyor. Bu tür olayların ardından genellikle görülen, alt kademedeki çalışanların sorumlu tutulması ve yöneticilerin sorumluluktan muaf tutulması yaklaşımı, kamu güvenliğini sağlamakta yetersiz bırakılmaktadır.

Sizlere şöyle bir örnek vermek istiyorum…

Avrupa’daki 4 saatlik bir elektrik kesintisi sonrası enerji bakanının istifa etmesi, sorumluluğun en üst düzeyde alınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Enerji Bakanı çıkıp açıklama yapıp istifa ediyor…

Ve şu açıklamada bulunuyor: ‘’ Ne kadarda enerji alanında çalışan işçilerimiz de olsada, sonuçta enerji bakanı ve sorumlusu benim ve halkımıza verdiğimiz hizmeti aksattığımız için özür diliyerek istifa ediyorum’’ dedi.

Bu yaklaşım, sistemdeki eksiklikleri ve sorumlulukları doğrudan üst kademe yöneticilere yükleyerek gerçek adaletin sağlanması adına önemli bir örnek teşkil ediyor. Yöneticilerin ve üst kademe yetkililerin bu tür olaylarda doğrudan sorumlu tutulması, sadece adaletin sağlanması değil, aynı zamanda benzer olayların tekrarını engelleme adına da kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Peki bizde nasıl oluyor bu işler…

Genellikle sadece en alt kademedeki çalışanlar suçlu görülüyor. Müdür ve yöneticilerin yerlerinde kalıyor ve hiç bir şey olmamış gibi kendilerini beyaz güvercin gibi görüp görevlerine devam ediyolar.

Sorumluluk, sadece alt kademedeki işçilere yüklenmemeli, aynı zamanda yöneticilerin ve kurumların da kendi paylarına düşen sorumluluğu kabul etmesi gerektiği bilinmelidir.

Bu şekilde, hem mevcut sorunlar çözüme kavuşturulabilir hem de gelecekte benzer üzücü olayların önüne geçilebilir.

Yöneticilerin hesap verebilirliğini artıracak sistemler oluşturulması, kamu güvenini tazelemek için elzemdir. Şeffaflık, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve sorumluluk paylaşımı, bu tür trajedilerin önlenmesi için atılması gereken adımlardır.

Bu bağlamda, yalnızca olayın ardından verilen tepkilerle yetinmek yerine, sistematik bir değerlendirme ve uzun vadeli çözümler geliştirilmesi, toplumun güvenliğini sağlamak adına kritik öneme sahiptir. Her şeyin sadece bir iki haberin ardından unutulacağına dair bir mantık, ne yazık ki halkın güvenini zedelemekte ve adalet duygusunu zayıflatmaktadır. Gerçek bir değişim ve iyileşme ancak bu şekilde sağlanabilir.

Soruşturma devam ediyor ve adaletin yerini bulacağından güvenimiz tamdır…

Son olarak “Yüzme bilmeyen kalmasın” projesine katılan ve hayatını kaybeden Erkan Ceylan’a Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.