Değer ve Saygı Gördüğümüz Nice Senelere, Günümüz Kutlu Olsun Canım Kadınlar…

Kadın olmak; her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü, sadece bir anma veya kutlama değil; kadınların tarih boyunca verdikleri mücadelenin, emeğin ve fedakarlıkların hatırlandığı anlamlı bir gündür. Kadınlar, sadece aile içinde değil, toplumun her alanında güçlü bir şekilde var olmuş ve hayatın merkezinde yer almıştır. Ancak bu güçlü varoluşa rağmen, kadınların eşit haklar mücadelesi ne yazık ki hâlâ tam anlamıyla tamamlanmış değil.

Kadın Olmak

Kadın olmak; sadece bir cinsiyet meselesi değil, toplumun yapı taşlarını oluşturan büyük bir gücün parçası olmaktır. Bir kadın aynı anda birçok rolü üstlenebilir: Bir anne olarak sevgi ve şefkatin kaynağıdır. Bir öğretmen olarak geleceğe yön verir, bir bilim insanı olarak ilham verir, bir lider olarak değişimin öncüsü olur. Kadınlar, tarih boyunca her alanda mücadele vererek toplumu ileriye taşımıştır. Ancak kadın olmak, zorluklarla da yüzleşmek demektir. Birçok kadın, eğitimde, iş hayatında, sosyal yaşamda ve hatta kendi evlerinde bile ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Bu nedenle Dünya Kadınlar Günü, yalnızca başarıları alkışlamak için değil, kadınların hak ettiği eşitlik ve saygı mücadelesini hatırlamak ve desteklemek için önemli bir fırsattır.

Kadınların Mücadelesi ve Başarıları

Kadınlar tarih boyunca toplumun en önemli değişimlerine öncülük etmiştir. Halide Edib Adıvar, edebiyat ve bağımsızlık mücadelesinde iz bırakmıştır. Maria Curie, bilime yön veren kadınlardan biridir. Sabiha Gökçen, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olarak tarihe geçmiştir. Emine Semiye, Osmanlı döneminde kadın hakları mücadelesinin öncülerindendir. Günümüzde ise siyasetten sanata, bilimden spora kadar her alanda kadınların başarılarını görmekteyiz.

Ancak bu başarılar, kadınların her zaman desteklendiği anlamına gelmiyor. Bugün hâlâ birçok kadın, cam tavanları kırmaya, eşit ücret almaya, eğitim hakkına ulaşmaya ve şiddetin her türlüsüne karşı mücadele etmeye devam ediyor. Kadınların başarılarını kutlamak kadar, onların hakları için verilen mücadeleye destek olmak da toplumsal sorumluluktur.

Eşit Refah ve Adil Bir Gelecek İçin

Kadınların güçlenmesi, yalnızca kadınları değil, bütün toplumu güçlendirir. Çünkü kadın, sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle sarıp sarmalayan bir varlıktır. Daha güçlü bir dünya için hepimize düşen görevler var; çünkü Kadın, dünyadır.

• Eğitimde Fırsat Eşitliği Sağlamak: Kız çocuklarının eğitime erişimi en temel insan haklarından biridir. Onlara yatırım yapmak, geleceğe yatırım yapmaktır.
• İş Hayatında Kadınların Haklarını Desteklemek: Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, ekonomik kalkınmayı doğrudan etkileyen bir faktördür. Kadınların liderlik rollerinde daha fazla yer almasını teşvik etmeliyiz.
• Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Etmek: Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet, kadınların önündeki en büyük engellerden biridir. Şiddetin her türüne karşı duyarlı olmalı ve buna karşı aktif mücadele etmeliyiz.
• Kadınların Sesini Yükseltmesine Destek Olmak: Kadınların sadece aile içinde değil, toplumsal ve siyasi hayatta da söz sahibi olmaları sağlanmalıdır.

Kadınların değer görmediği bir toplum eksiktir. Kadınlar, toplumsal hayatın temel taşlarından biridir. Ancak kadınların değeri sadece 8 Mart’ta değil, her gün bilinmelidir. Bir toplumun gerçek anlamda kalkınması, kadınların eşit, özgür ve güven içinde yaşayabildiği bir düzenle mümkündür.

Kadın Neydi?

Kadın anneydi, kadın sevgiydi, kadın öğretmendi, kadın mücadeleydi, kadın nefesti, kadın emekti…

Kadın emeğinin, sevgisinin ve mücadelesinin farkında olan, onları gerçekten destekleyen bir dünya dileğiyle…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Sağlıkla, sevgiyle kalın…
Güleser Nar Kırşan